15 Ocak, 2010

"DARHANE" İDİ "TARHANA" OLDU


Bazı kaynaklardan derlenen bilgilere göre, tarhanayı tüketen kültürlerde bu ismin nereden geldiği konusunda çeşitli söylentiler bulunsa da konuyla ilgili kesin bir bilgi bulunmuyor.

Yunan mutfağında ''trhana'' olarak tanınan tarhananın Balkan mutfağına girişinin, Osmanlılar döneminde olduğu belirtiliyor. Anadolu'da tarhana adının kaynağına yönelik en yaygın inanış, şöyle ifade ediliyor: ''Vaktiyle bir hükümdar seferlerinden birini yaparken, bir fakirin evine misafir olmuş. Sıkıntı içinde ne ikram edeceğini şaşıran köylü kadın çabucak bir çorba kaynatıvermiş. Hükümdar kendisine ikram edilen çorbayı çok beğenip, ev sahiplerine övgüde bulunarak, 'bu ne çorbası?' diye sormuş. Çorbayı hazırlayan kadın 'dar hane çorbasıdır, kusura bakmayın. Afiyetle yiyin' demiş. 'Darda olan ev' anlamına gelen dar hane, zamanla tarhana diye anılmış.''

Tarhanada yoğurt, kırmızı biber, domates, soğan gibi sağlığa yararlı bileşenler bulunuyor. ''Tarhanadaki yoğurt ve laktik asit fermantasyonu, kalın bağırsak sağlığı için son derece faydalıdır. Kırmızı biber, soğan ve diğer bitkisel kaynaklı gıdalar ise antioksidan etki gösteren fenolik bileşikler açısından zengin kaynaklardır.

İnsan sağlığını koruyucu etkisi bulunan tarhana geleneği mutlaka yaşatılmalıdır diyor uzmanlarımız. Yapımı biraz zahmetli de olsa, bir kış boyu sürekli elimizin altında bulunması, hem sağlıklı, hem de kolay pişirilen bir çorba olması, kurutma işleminden dolayı uzun süre saklanabilmesi, hatta hazır çorbaların yakalamaya çalıştığı geleneksel tadın zaten onda var olması ile bana kalırsa da bu geleneğin devamı için yeterli. Ben bazen tavuk suyu ile pişiriyorum, bazen içine iki diş sarımsak rendeliyorum, et suyu da kullanabilirsiniz her hali çok güzel oluyor.

Hiç yorum yok: