27 Aralık, 2012

Yeni Yıl ve Mevlana



Beni bir ben bilirim, bir de beni YARATAN,
Bana bir ben lazımım, bir de beni ANLAYAN...

                                                              MEVLANA


Mevlanın bu sözünü geçenlerde Umut Sepetinde okudum. O gün bu gündür hem aklımda, hem dilimde. Her sözü güzel ama; nasıl manalı, nasıl güzel bir söz değil mi? Yılın son günleri yaklaşıp, takvimlerden bir yaprak daha eksilirken umarım hepimizin hayatında bizi anlayan ve sadece biz olduğumuz için seven birileri vardır diye düşündüm. Banakalırsa yeni yıl, önce sağlık, sonra mutluluk ve mutluluğun olmazsa olması dostluk için de bir yıl olsun. Erken bir yeni yıl mesajı oldu biliyorum... aslında mesaj vermek değil, güzel sözü paylaşmak istedim. 


14 Aralık, 2012

NİHAYET


Uzun zamandır, video yüklemek istiyordum, bu gün nihayet nasıl yapılacağını keşfettim. Hazır keşfetmişken deneme olarak Sezen Aksu ve "Gidemem" şarkısı... çok sevdiğim şarkılardan, sözünü, özünü beğendiğim parçalardan biri. Benim için ilk olmaya değer yani. Bir kere daha aklıma gelmesine ve denememe vesile olan, bloğunu beğenerek takip ettiğim ve bu günkü yazısını okurken, şimdi aklındayken dene dedirten (http://narince-narince.blogspot.com/) blog arkadaşıma teşekkür ediyorum. 



12 Aralık, 2012

KADAYIFLI MUHALLEBI (DENİZ)

Tarifi yayınladıktan sonra daha önce bir kere daha yayınladığımı farkettim ikinci baskı için özür diliyorum, ama olsun, hiç değilse resimler farklı olmuş değil mi :)


Daha önce de mutlaka bahsetmişimdir, hep söylüyorum ben tarif defterine yeni bir tarif eklerken, tarifi aldığım kişinin adı ile ekliyorum. Bu tarifi yıllar önce Deniz arkadaşımdan almıştım. Bu hem tarifin denenmiş olduğunu, hem yediğimi ve beğendiğimi gösteriyor. Bir çok sitede var, çoğumuz yemiş ya da yapmışızdır. Kadayıfı genelde yarım kilo alıp, yarısını dondurucuya koyuyorum. Denemeyenler varsa banakalırsa bu hafif ve lezzetli tatlıyı denesinler derim. Ağzınız hep tatlı olsun.

MALZEMELER
250 gr. kırık kadayıf
1 kaşık tereyağ
1 su bardağı ceviz veya fındık
Muhallebisi için;
1 süt
7 kaşık un
1 su bardağı şeker (2 parmak eksik)
1 paket krem şanti
Vanilya
YAPILIŞI
Kadayıf, eritilmiş tereyağda rengi dönene kadar kavrulur. İçine şeker ve ceviz ilave edildikten sonra biraz daha kavrulur. Kadayıfın yarısı büyük tırtıklı borcamın altına serilir. Ayrı bir yerde krema hariç muhallebi malzemeleri karıştırılıp pişirilir. Soğuyunca krem şanti ve vanilya ilave edilip çırpılır. Muhallebi soğuduktan sonra kadayıfların üzerine dökülür. Muhallebinin üzeri kalan kadayıfla kaplanır. Soğuk olarak servis edilir.Not: Kadayıfların üzerine dökmeden önce muhallebinin iyice soğumuş olmasına dikkat edin, çünkü sıcak muhallebi kadayıfları yumuşatır. Ben kadayıfı kavururken şeker ilave etmiyorum ve evde fındık yada ceviz ne varsa onunla kavuruyorum.

03 Aralık, 2012

TRABZON HURMASI ve CUMALIKIZIK KÖYÜ


Kurban bayramında üç günlük Bursa gezimizde ilk defa gördüğüm Trabzon Hurması ağacına hani neredeyse vuruldum diyebilirim. Yeşil ve turunculara bezenmiş, bol meyvesi olan öyle güzel ve öyle heybetli bir ağaçtı ki anlatamam. Yıllar önce Trabzon Hurması ile komik bir anı yaşadım. Annemlere giderken çok sevdiğini bildiğim için marketten Trabzon Hurması aldım. En sert, eziği, büzüğü olmayan, en diri olanlarını seçtim ve anneme götürdüm. Yemesini beklerken bir kaç gün gazeteye sarıp bekleteyim, biraz yumşasınlar demez mi? ne yumuşaması ben onları özellikle öyle seçtim derken annem gülmekten yerlere yattı diyebilirim. Meğer olgun olanları makbulmüş. Karbonhidrat, protein ve yağ açısından zengin olduğu için özellikle üşümeye karşı birebirmiş. A vitamini açısından da zengin olan meyve, kalp rahatsızlıklarına ve daha bir çok bir şeye iyi geliyormuş. Kekremsi tadından dolayı ikimizin arası pek iyi değil ama; olsun banakalırsa siz yeyin derim. Bu arada Bursa inanılmaz yeşil, gezilecek, görülecek yeri bol olan, tarihi dokusu çok da bozulmamış benim çok beğendiğim şehirlerden sanırım en önde olanlardan birisi. Hurma ağacını gördüğümüz köyün adı Cumalıkızık köyü. Kızık iki vadi arasında kalan köy demekmiş. Cumalıkızık diğer köylerden Cuma namazı kılmaya gelinen yer olduğu için bu adı almış. Banakalırsa bazı şeyler yazmakla olmaz, yaşamak lazım biliyorum ama, henüz görmediyseniz Bursa bir kaçamak için aklınızda bulunsun.