12 Mayıs, 2010

BİBERİYE (KUŞDİLİ OTU) VE MİTOLOJİK HİKAYESİ

Biberiye ile ilgili aşağıda ki bilgiler mail adresime geldi ve ben de biraz bilgi topladım bunları sizler ile paylaşmak istiyorum. Umarım sizin, eşinizin dostunuzun işine yarayacak bilgilerdir bunlar. Biberiyenin Latince ismi “deniz nemi” anlamına geliyormuş ve genellikle deniz kıyısında yetişen bir bitki imiş. Biberiye, antik Romalılar tarafından tütsü olarak kullanılırmış ve bir efsaneye göre Hz. İsa bebekken bir biberiye çalılığının altında korunduğuna inanılırmış. Romalılar biberiyeyi defin törenlerinde kullanmayı orta çağa kadar sürdürmüşler. Örf ve adetleri gereği cenaze törenlerinde biberiye dallarını tabutun üstüne koyarlarmış. Biberiye yağının iltihaplı hastalıkları tedavi ettiğini ve bir biberiye filizi düğme iliğine konulursa iyi şans getirdiği ve hafızayı güçlendirdiğine inanırlarmış. Biberiye çiçeklerinin neden mavi olduğuna dair efsanevi ve güzel bir hikayesi var. Mısır’da kutsal bir ailenin bezgin kızı olan Mary pelerinini biberiyenin beyaz çiçekleri üzerine örtmüş. Mary’nin peleriniyle çiçekler mucizevi olarak değişerek mavi renkte olmuş. Biberiyenin İspanyolca adı romero ya da hacıların bitkisi imiş. Beyaz çiçek türleri de olmakla birlikte gölgede mavi çiçektirler. Aşağıda ki bilgiler çok faydalı görünmekle birlikte kullanırken dikkatli olmakta fayda var tabii ki. Zararı var mı? Ya da kimler kullanmamalı diye araştırdığım da ise edindiğin bilgiler;

-Biberiye tansiyon yükselmesine neden olabileceğinden yüksek tansiyon sorunu olanlara tavsiye edilmez.
-Hamileler kullanmamalıdır. Biberiye bitkisinde yer alan oleanolic asit düşük yapma riskini fazlalaştırır.
-Biberiye yağı dahilen kullanılmamalıdır. Düşük dozları böbrek mide proplemlerine yüksek dozu ise zehirlenmeye yol açar.
şeklinde idi.

Mail’ime gelen bilgiler ise;

1. Eşim evliliğimizden önce başlayan migren ağrılarından şikâyetçi idi ve cebinde bir suru ağrı kesici ilaçlarla dolaşır ve kriz anlarında da başımı kesin de bu ağrıdan kurtulayım' derdi. Hacettepe Tip Fakültesi’nde 1980 başlarında MR' çekilip migren teşhisi konuldu ama olumlu bir sonuç alamadık. 1983 yılında iş yerim Ankara Üniversitesi' nden Gazi Üniversitesi' ne geçince burada da MR çekilip migren teşhisi konulunca migren tedavisi başladı. Verilen çeşitli haplar etkili olmayınca depresyon tedavisine başlayacağız dediler ve giderek değiştirilen ilaçlar sonucu eşim neredeyse 24 saat uyumaya başladı ilaçların etkisi ile. Bu aşamada ben tedavi ve ilaçları kestirdim. Bitkisel ilaç aramaya başladım ve tanıdığım bir zamanlar orman bakanlığında tıbbi bitkiler araştırma projesi' nde çalışmış emekli tanıdığım biberiye çayını tavsiye etti. Günde 5–6 fincan biberiye çayı tedavisine başladık ve 20–25 gün sonra migren, baş ağrıları sorunları bir daha gelmemek üzere sona erdi.
2. Ortopedist kardeşime ameliyat olan sanatçı Selçuk Ural kardeşime migreni olduğunu söylüyor ve kardeşim biberiye çayını tavsiye ediyor. Selçuk Ural birkaç yıl önce ATV televizyonundaki bir programda migreninin ortopedist doktorunun botanikçi ağabeyinin tavsiyesi ile geçtiğini söylüyor ve teşekkür ediyor.
3. Kayınbiraderimin eşi Elmadağ’da kızakla kayarken düşüp kızak freni demirinin ayak bileği ile diz arası orta bölgede V harfi şeklinde ve büyükçe bir bölgede etini kemiğe kadar kaldırdı. Buraya dikiş atıldı ancak kalkan kısmın büyüklüğünden 1 ay V harfi iç kısmındaki deri canlanmadı ve doktorlar bu bölgeye deri nakli yapmamız gerekir dediler. Kayınbiraderimin bulduğu estetik ameliyatı yapacak doktor Amerika’dan yeni bir ilaç geldi önce birkaç gün bunu sürüp deneyelim, sonuç alamazsak ameliyatı yaparız dedi. Sürülen yağ deriyi 3–4 gün sonra canlandırmaya başladı. Bu yağın üzerine baktığımda Rosmarinus kelimesini görünce biberiye bitkisine olan ilgim çok daha arttı. Kendi kütüphanem ve internetten yaptığım araştırmada biberiye bitkisinin iyi geldiği hastalık ve sorunlar 100'u çok aşınca araştırmayı kestim bu kadar yeter diye.
4. Biberiye yağını yazlık evimize götürdük. Ağabeyimin torunları düşüp veya koşarken başlarını veya eller ve ayaklarını bir yerlere çarptığında evde başlayan telaşa hiç gerek olmadığını söyleyip bu yağı sürüyordum ve şişmesi, morarması veya ağrıması gereken bölgelerde bunların hiç biri gerçekleşmiyordu.
5. Eşimin işyerinde arkadaşının babasının ayaklarında diz altı bölgesinin dolaşım bozukluğu nedeniyle ayakları soğuk idi. Biberiye çayı ile bu sorunları çözüldü.
6. Çok yaşlı komşumuzun 2 yıldır geceleri uyuyamama sorunu vardı. Damadı Ankara'da bir devlet hastanesinde beyin cerrahi doçent de çözüm bulamamıştı uyku sorununa. Biberiye çayı içmeye başladıktan sonra gece de gündüz de uyumaya başladı.
7. Yine ayni çok yaşlı komşumuz gut hastalığından da muzdarip idi ve kanında ürik asit yüksek çıkıyordu. Biberiye çayı ile bu sorunu da çözüldü.
8. Kayınpederim boyun kireçlenmesinin sonucunda boynu tamamen hareketsiz duruma geçti. Doktorlar ameliyat yapamayız böyle idare et dediler. Biberiye yağı ile yaptığı masajlar sonucu 1 hafta sonra boynunu hareket ettirmeye başladı.
9. Kızım koşarken çarptığı eli mosmor oldu. Biberiye yağını sürdük,2 saat sonra morluk geçmeye başladı. Akraba doktora soruyorum söyle morluk normal ne kadar zamanda geçer diye ve 2 günde geçer diyor.
10.Biberiye yağı ecza dolabımızda artık yerini almıştı. Bir yerin mi ağrıyor (örneğin baş ağrısı) sür biberiyeyi en azından geçici olarak ağrı geçsin. Bir yerin kesildi mi, çizildi mi sür biberiye yağını çok süratli olarak iyileşsin.
Umarım arkadaşlar için bu bilgiler yararlı olur.
Prof. Dr. Turhan USLU

Hiç yorum yok: