2010 Yılına girmeye artık çok az bir zaman kalmışken, hepimizin yeni yılı kutlu olsun. Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yıl geçirmeniz dileğiyle, ....
Lülüş gitti, diye okuyunca sanıyorum birçoğunuz merak etmişsinizdir kim bu Lülüş diye. Lülüş Hakkı Devimrim’in karısı, 60 yıllık hayat arkadaşı, yol arkadaşı, sırtını dayadığı ağaç … her şeyi yani. Televizyonda eşini kaybettikten sonra bir programda seyretmiştim, orada “Sol yanımı da aldı gitti, sol yanım artık eksik benim” gibi bir söz etmişti de o zaman da çok etkilenmiştim konuşmalarından. Sol yanını öyle güzel ifade etmişti ki hem kendisini eksik ve yarım hissetmesi, hem de sol yanı kalbin yarısının gitmesi. Ben belki çok duygusalım, belki çok romantik, belki çok gereksiz ve küçük detaylardan etkileniyor ve hatta mutlu oluyor olabilirim, hem sevmeyi, hem de sevgiyi ifade edenleri çok seviyorum doğrusu. Öyle güzel bir yazı ki bu yazıyı beğenmeyecek hanım da sanırım yok. Hakkı Devrim’in Ayşe Arman ile yaptığı uzunca bir röportajdan sadece en beğendiğim yerleri sizlerle paylaşmak istedim. Okumak ister iseniz yazının tamamı Hürriyet Gazetesi Ayşe Arman arşivinde var.
KADIN






İster bilimsel olarak karşınızdakine verilen kötü enerji deyin, ister aksesuar, isterseniz sizi dinsel olarak kem gözlerden koruduğuna inanın, ister birbirinden güzel, renk renk taşların büyüsüne kapılın, hepimiz bir şekilde kullanmışızdır bu boncuklardan. Nazar boncuğu Eski bir Anadolu inancının camdaki yansımalarıdır. İnsanlık tarihi boyunca, her kültürde ve dinsel inançta, göz figürü kötülükleri savan güçlü bir tılsım olarak kabul edilmiştir. Musevi, Hıristiyan ve İslam kültürlerinin yanı sıra, Budist ve Hindu toplumlarda da görülen bu ortak gelenek Anadolu'nun 3000 yıl öncesine dayanan cam sanatında yeni bir kimlik kazanmıştır. Anadolulu bir cam ustası, göz figürünün gücünü ateşin gücüyle birleştirerek yepyeni bir tılsım yaratır. Üstelik tamamen el sanatıdır bu ürün. Nazar boncukları genelde göz şeklinde olur. Göze aynı zamanda boncuk da dendiğini okudum bir yerlerde. Dahası da var aynı yazı da “Bu bağlamda bakıldığında kişinin dünyaya açılan penceresi gözdür ve göz her türlü, iyi ve kötü, düşüncelerin ilk çıkış noktası olarak kabul edilir. Bu yüzden bakışlardan, kötü gözlerden korunmak amacıyla emici özelliği olduğuna inanılan mavi renkli taşlar eskiden beri kullanılır” diyordu. Bende insanların niyetlerini, tıpkı yalan söylediklerinde olduğu gibi gözlerin ortaya koyduğuna inanıyorum açıkçası. Yani yüreklerin güzelliğini gözlerin ele verdiğine, huzurlu bir insanın gözlerinin huzur, iç güzelliği olmayanların gözlerinin kötü enerji yaydığına. Gerçi nazar boncuğunu nazardan korusundan çok, dekor olarak seviyorum ama, olsun…. Bu güzel ve el emeği boncukların büyüsüne kapılmayan kaç kişi vardır ki.
Yeni başladığımız bu haftada bütün kötü gözler sizden uzak olsun...... 
.jpg)
Hepimizin bildiği gibi bu üçlü kış aylarının vazgeçilmez meyvelerindendir. Bol miktarda C vitamini içerirler ve bu nedenle gribe, soğuk algınlığına ve nezleye iyi gelirler. Portakal C vitamininin yanı sıra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içeriyor. Lifler, organik asitler ve şeker açısından da zengin. Ve tüm bu içerdiklerinin vücudumuza çeşitli yararları var. Portakal ve Greyfurt’un pembe renkte olanlarının sarı renkte olanlardan daha faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Renginin kırmızı olması bol miktarda “Likopen” den kaynaklanır. İçinde bol miktarda Likopen olan besinler cilt ve beden yaşlanmasını geciktiren son derece önemli besinlerdir. Özellikle sigara içenlerin daha fazla C vitamini ihtiyacı olduğu için daha fazla tüketmeleri gerekiyor. 
ARACISIZ YARDIMLAŞMA
.jpg)






