07 Aralık, 2009

TEK VE TEK BAŞINA TÜRKAN


Şimdiye kadar okuduğum yaşanmış hayat hikayeleri arasında en güzel olanı demek sanıyorum diğer okuduğum güzel hayat hikayelerine haksızlık olur, ama; Türkan hanımın hayatı gerçekten yaşanılası, bir anı dahi boşa geçmemiş, cesaret, azim, ahlak ve en önemlisi yürek isteyen olağanüstü bir hayat. Okurken çok düşündüm ülkemizde fazla değil böyle 20 kadın daha yetişmiş olsaydı, bu ülke kim bilir nerelerde olurdu diye. Türkan hanımın bazı yaptıklarını zaten biliyordum, örneğin kardelenleri, ama bilmek ve onun her yönünü bu kadar detaylı okumak o kadar farklı ki, bilmediğim çok yönü varmış açıkçası. Cüzam gibi bir hastalıkla baş etmeye, cüzamı yok etmeye çalışmak yetmiyormuş gibi, hastalarına dokunması, kimsenin görmek dahi istemeyip tecrit ettiği insanlara sarılması, onlar için yürekten çalışma ne ki, onların yakınlarına bile bakmaya yetecek kadar büyük bir yürek taşıması, iyileştirdiği hastaları, barındırması ve onlara iş ve aş vermesi, bir nefeste anlatamayacak kadar çok büyük özveri. Kurban bayramında hastasının canı işkembe çorbası istedi diye işkembe temizleyip, hastaya çorba yaptıran bilmem ki kaç Profesör var bu ülkede ya da hastasının sadece sağlığını değil yaşam koşullarını da düzelten kaç doktor tanıdınız, hangisini anlatacağım bilemedim lütfen kitabı okuyun ve etrafınızdakilere okutun. Benim kitabı bitirişim zor oldu açıkçası önceleri tam gaz okurken, bitmesine az kaldıkça az az okumaya başladım. Biterken bu güzel hayat için biraz gözyaşı ve tarifsiz minnet duygusu vardı içimde. Umarım hepimiz bu güzel ve özel hayattan ders almayı biliriz. Nurlar içinde yat, önünde saygı ile eğiliyorum.

Hiç yorum yok: